Yunan kültürü özellikle Türkiye’nin batısı ve Ege kıyıları ile benzerlikler taşısa da bazı konularda farklılık göstermektedir. Bunlar Avrupa Birliği’ne üye olmasından kaynaklanan farklılıklar olabilir ya da yıllar içinde Türkiye’nin Doğu’dan aldığı kültürel çeşitliliğin Yunanistan’da olmamasından da kaynaklanabilir. Burada bu farklılıkların sebeplerinden çok kendisinden Atina özelinde bahsedeceğiz ki Yunanistan’a gelecek olan Türk okuyucular için bir şok sebebi olmasınlar.

1. Atina’da hafta içi Pazartesi ve Çarşamba günleri genel olarak saat 15’ten sonra dükkanlar bir sonraki gün yeniden açılmak üzere kapanır. Gün ve saatler lokale göre değişebilir. Ayrıca saat 15-17 arası birçok küçük iş yeri ve dükkân siesta için kapanır. Bazen büyük markalar bu kurala dahil olmasa da mahallelerde bu saatlerde bir sessizleşmenin olduğu gözlenir. Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için bu gerçekten sıkıntı verici bir durum olabilir ama zamanla insan bu saatlere alışarak planını ona göre yapıyor.
2. Yine saatle ilgili bir durum Türkler ve Yunanlar arasında farklılık gösterir. Türklerin akşam saatleri olarak kabul ettiği zaman periyotları, buna 5-7 arası diyelim, Yunanlar için öğleden sonra kabul edilebilir. Türklerin akşam yemeği yediği saatler Yunan ailelerinin sofraya oturduğu saatlerden çok daha erkendir. Yunanistan’da saat 10-11 civarında akşam yemeği yemek garip karşılanmaz.
3. Sıcak bir iklim olan Yunanistan’da insanların soğuğa karşı dayanıklı olmadıklarını düşünebilir, birçok evde kalorifer olmaması ve sadece klima ile ısınmalarına şaşırabilirsiniz. Ama bence bunun tam tersi geçerli. Atina’daki insanların yeni yeni doğal gaz bağlattıklarını ve Aralık ayına kadar ısınma sistemlerini kullanmadıklarını görüyorum. Belki ısınmanın pahalı olmasından kaynaklanan bir çekince söz konusu olabilir.
4. Yunanistan bir Avrupa ülkesi olmasına rağmen, bürokrasisi çok ağır işler. En ufak devlet ofisinde bile uzun süre iş yaptırmak için bekleyebilir, çalışanlardan birinin izinde olması dolayısı ile işleminizi günlerce yaptıramayabilirsiniz. Muhtemelen de eksik kâğıt sorunu çıkar, o sebeple Yunanlar için de devlet ofisine gitmek ve iş yaptırmak bir eziyettir. Bazen neredeyse eski eser statüsü kazanmış olan tüplü bilgisayarları da görmek mümkündür bu ofislerde.
5. Restoran ve tavernalarda Türkiye’ye oranla daha az kişi çalışır, o sebeple servis daha yavaş olabilir. Bu sebeple de Türkiye’de yaşadığınız sürekli sizin etrafınızda pervane olan, içkiniz yemeğiniz bitmeden sofrayı toplamaya çalışanları görmezsiniz. Asgari ücret Türkiye’den daha yüksek olduğu için daha az çalışana sahiptir mekanlar. Çalışanlarla ilişkinizde size kul köle oluyorlarmış hissine kapılmazsınız. Yeme-içme de burada daha uzun sürede ve keyifli yapılır.
6. Yine yeme-içme ile ilgili bir durum: Bir taverna ya da kafeye oturduğunuzda hemen su gelir masaya. Özel olarak şişe su getiren mekanlar hariç su musluk suyudur, Atina özelinde biliyorum ki musluk suyu temizdir ve rahatlıkla içilebilir. Bu İstanbul gibi sürekli damacana su tüketen bir şehirden gelenler için büyük bir nimettir. Gözleri yaşartır. Yine duygulandıran başka bir şey ise tavernada yemekten sonra gelen tatlı ikramıdır. Her taverna bunu yapmasa da çoğunlukla günlük olarak ellerindeki tatlılardan tadımlık olarak bir şeyler ikram ederler.
7. Yunanistan’ın güzel plajları birkaç otelin sahip olduğu kapalı plajlar haricinde herkese açıktır. Organize plaj dedikleri plajlara bile şemsiyenizle girip oturabilirsiniz. Yani Türkiye’nin güneyinde gördüğümüz bir durum olan duvarlarla örülü kapısında güvenlik olan belli bir ücret karşılığı girdiğiniz plajlara burada rastlamak pek mümkün değil. Yunanistan’da halkın doğal kaynaklara eşit şekilde erişimine saygılı duyulur.
8. Yunanistan’da yaşını almış kimseler Türkiye’deki yaşıtlarına göre daha aktiftir. Süpermarketlerde, kafelerde ve trafikte daha çok yaşlı insanları aktif halde görebilirsiniz. Faturaları kendileri ödemek, bankaya kendileri gitmek isterler. Artık gördüğünden şüphe ettiğiniz bazı amca ve teyzeleri trafikte fark edebilirsiniz.
9. Yunanistan’da yazın gelmesiyle birlikte evlerdeki halılar kışa kadar bir köşeye kaldırılır. Türkiye’nin kuzeyinden gelen kişiler için bu oldukça gariptir. Fakat Yunanistan’da yaz sıcaklıklarını göz önüne alırsak bu gayet mantıklıdır.
10. Yunanistan’da misafirliğe gittiğinizde eve girerken ev sahibi Türkiye’deki gibi ayakkabılarınızı çıkarmanızı beklemez. Bu misafirler için kolaylık sağlasa da ev sahibi olarak düşündüğünüzde biraz sıkıntılı bir durum. Çünkü Türkiye’de olduğu gibi Yunanistan’da da sokakların temizliği optimal değildir.
11. Ortodoks Hristiyan kültüründe olan isim günü Yunanlar için doğum günlerinden daha önemlidir. İsimlerini taşıdıkları azizlerin yortularında Yunanlar bugünü aileleri ve arkadaşları ile kutlarlar. Genelde Yunanlar önemli azizlerin yortularında aynı isme sahip olan tanıdıklarını ve arkadaşlarını ararlar ve bu konuşma sırasında eğer davet gelirse ve uygunsalar arkadaşlarını ziyaret eder, yer içer ve bugünü kutlarlar. Daha eski zamanlarda bu ziyaret ve kutlamaların arama yapılmadan doğrudan isim günü olan kişinin evine gidilerek gerçekleştirildiğini Yunan arkadaşlar ifade ediyor.