Yunanistan’ın bu ikinci büyük şehrinde uzun bir hafta sonu geçirmenizi garanti edecek kadar yapılacak şey var. Selanik, Atina ile aynı yoğunlukta kalıntılara ve arkeolojik sit alanlarına veya Yunan adalarının pastoral plajlarına ve kıyılarına sahip olmayabilir. Bununla birlikte, şehrin binlerce yıl öncesine dayanan zengin ve çeşitli bir tarihi var.
Selanik’te ne yapılır?
Selanik büyüklüğüne rağmen askında küçük bir kasaba havasına sahiptir. Şehrin konumu, aynı zamanda onu Halkidiki’yi ziyaret etmek veya daha geniş bir Yunanistan turuna başlamak için mükemmel bir başlangıç noktası yapar.
Bougatsa Bantis’te Dünyaca Ünlü Bougatsa’yı deneyin
Bougatsa, Selanik’te ortaya çıkan ve oldukça sevilen bir Yunan kahvaltı pastasıdır. Pastanın geleneksel versiyonu tatlıdır. Tatlı bougatsa üzerine bir tutam pudra şekeri ve tarçın serpilir. Tuzlu bougatsa da mevcuttur ve kıyma ve peynirle hazırlanır.
Bougatsa’yı ülke çapındaki pastanelerde ve kafelerde bulabilirsiniz. Bazı yerlerde hamur ustalarını, yufka hamurunu başlarının üzerinde döndürürken görebileceğiniz açık mekanlar vardır.
En iyi bougatsa deneyimi için, geldiği yerde, burada, Selanik’te denemelisiniz. Nesillerdir aynı aileye ait olan Bougatsa Bantis fırını 1969 yılından beri faaliyettedir. Buranın ünü o kadar yayılmış ki insanlar, üçüncü nesil pasta şefi Phillipos Bandis’in hazırladığı ikramları denemek için Avrupa’nın çeşitli yerlerinden buraya geliyorlar. Bu fırın tam anlamıyla yerel bir favori.
Selanik’teki Yüzen Reggae Bar’da Sip Pina Coladas
Yaz aylarında Beyaz Kule çevresindeki alandan birkaç temalı yüzen barın ayrıldığını göreceksiniz. Bunlardan biri harika bir ahşap reggae bardır.
Buradaki kokteyller tiki bardaklarda servis edilir ve dekor / ortam sizi Karayipler’e taşır. Bu yüzen bar, Thermaic Körfezi kıyı şeridinin etrafında bir tur için her gün yelken açıyor.
Tekneye binmek için herhangi bir ücret alınmamaktadır. Sadece bir içki almanız yeterli. Teknede daha uzun süre kalmak isterseniz, tekne dururken bile takılmaya ve içecek sipariş etmeye devam edebilirsiniz.
Deniz Taksisi ile Peraia’ya gidin
Peraia, Selanik’in eteklerinde bir sahil bölgesidir. Burası Selanik şehir merkezine en yakın plajdır. Hem Selanik limanından hem de Beyaz Kule’den kalkan deniz taksisi, Haziran ve Eylül ayları arasında günde birkaç kez sefer yapar. Peraia’yı oluşturan uzun beyaz kumsalı, Agia Triada plajı ve Peraia plajı olarak ikiye ayrılıyor. Her iki sahile paralel uzanan sahil şeridi, çok sayıda taverna, bar ve kafeyle sıralanmıştır.
Deniz taksisi Agia Triada plajına ağırlıklı olarak hizmet verilmektedir. Kıyıdaki plaj barlarından birinden, minimum harcama tutarını karşılamanız koşuluyla (genellikle sadece 3 € ya da o civarda) bir şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz.
Peraia plajı daha dardır. Ancak plaj havlunuzu sermek ve arkadaşlarınız ve ailenizle eğlenmek için, piknik yapmak için güzel bir alan. Deniz taksisi her yön için sadece 5 € tutuyor. Zaman kazanmak için biletlerinizi kalkıştan önce internet üzerinden çevrimiçi olarak satın alabilirsiniz.
Modiano Market’teki Tezgahlara Göz Atın
Modiano pazarı, Thessaliniki’nin en eski geleneksel pazarlarından biridir. 80 yıldan fazla bir süredir yerel yaşamın bir parçası olan bu pazar bugün hala faaliyettedir.
Selanik sakinleri, taze balık, et ve yerel olarak yetiştirilen meyve ve sebzeleri satın almak için bu kapalı pazara gelir. Pazar adını, onu tamamlayan Mimar Eli Modiano’dan alıyor.
Lüks Kalamaria’da Takılın
Kalamaria, Selanik’in en lüks bölgelerinden biridir. Adını güzeller güzeli Prenses Mara Brankoviç’ten almıştır. “Kalamaria” adı Eski Yunanca’da “güzel Maria”, modern Yunanca’da ise “iyi Maria” anlamına gelir. Bu bölgede bir dizi sofistike kafe ve restoranın yanı sıra güzel de bir liman vardır. Kalamaria’da rahatlıkla keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
Sahildeki Gezinti Yolu Boyunca Yürüyüş Yapın
Selanik sahilinde uzanan düzinelerce güzel bar ve kahve dükkanı vardır. Gezinti yeri, eski limandan Beyaz Kule’ye ve ardından Kalamaria’ya kadar uzanır.
Buradaki sevimli işletmelerden birinde oturun ve etrafınızı bir Yunan kahvesi eşliğinde seyre dalın. Elyti Cafe, vakit geçirmek için bu şirin mekanlardan birisi.
Buradaki tüm kahve mekanları sandalyelerini suya bakacak şekilde konumlandırır. Böylece, Thermaic Körfezi’nin nefes kesen deniz manzarasını seyredebilirsiniz.
Selanik’teki Türk Toprağı: Atatürk Evi Müzesi
Çağdaş Türkiye’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, birçok kaynağa göre 1881 yılında Selanik’in Aya Dimitriya mahallesinin Apostolu Pavlu isimli sokağındaki 75 numaralı evde dünyaya geldi. 1933 yılında Selanik Belediyesi’nin Cumhuriyet’in 10. yılını kutlamak amacıyla aldığı karar ile bina, Türk-Yunan dostluğunu pekiştirmek adına Türkiye Cumhuriyeti’ne hediye edildi. Yaşanmışlığını izleri taşıyan müze, her yıl farklı yerlerden ziyaretçi ağırlamaktadır.
Harikulade Ortodoks Kiliselerinin Enfes Freskleri
Yunanistan bir Ortodoks ülkesidir. Kültürün dinde güçlü kökleri olduğu bir sır değil. Hemen her köşede bir kilise görmek mümkün. Toplumumuzda camilere duyulan saygı ve hürmet, burada Yunanistan’da kiliseler için geçerli. Benzerlik sayısal olarak da geçerli.
Dindar bir insan olmasanız bile, Selanik kiliselerinin ruhani ambiyansı, süslü iç mekanları ve canlı freskleri insanı gerçekten büyülüyor. Açtığınız her Ortodoks kilisesi, görünüşte bir öncekinden daha güzel. Selanik’te ziyaret ettiğiniz çoğu kilisede giriş ücreti ödemeden dolaşabilirsiniz.
Selanik’teki Önemli Kiliseler
Ayasofya Kilisesi, Selanik’teki en eski dini mekanlardan biri ve UNESCO dünya mirası alanıdır. Yunanistan çevresindeki sayısız kiliseye girdikten sonra bile, burayla ilgili özel bir şey bulacaksınız. Çünkü tasarım olarak çoğu Ortodoks kilisesinden çok daha karanlık ve gotiktir.
Panagia Chalkeon Kilisesi ise daha farklı ve daha özel bir yapıdadır. Bu eski Bizans kilisesi, düzinelerce başıboş kedinin güneşin altında oynadığı ve uzandığı yemyeşil bahçelerle çevrilidir.
Terkedilmiş Heptapirgion Kalesi’nin Tarihi
Parthenon, Atina şehir merkezini olanca görkemiyle ve dillere destan güzelliğiyle seyrederken, Selanik’in üzerindeki tepelerde beliren daha uğursuz bir yapı var – terk edilmiş bir kale ve Heptapyrgion hapishane kompleksi. Burada binlerce yıldır şu veya bu şekilde bir kale ayakta kalmış.
Bugün ayakta duran Heptapirgion kale alanı Osmanlı Türkleri tarafından yeniden inşa edilmiş. Bu ürkütücü bir şekilde terk edilmiş kale, akıllara işkence ve infaz fikriyle kazınmış. Yüzyıllardır burada tutuklular işkence gördü ve idam edildi. Geçen yüzyıl boyunca, tutulanlar arasında 2. Dünya Savaşı sırasında yakalanan Naziler ve siyasi tutuklular yer alıyor. Heptapirgion, tutsaklara yapılan muamelelerden ötürü kötü bir şöhrete sahip.
Bugün hapishane alanına girip dar koridorlarında dolaşırken, eski mahkumların bir şekilde hala burada sıkışıp kaldığına dair tüyler ürpertici bir hisse kapılıyorsunuz. Yüksek, kalın taş duvarlar, dış duvardan gelen herhangi bir ışık ve sesin cezaevine girmesini engelliyor.
Paslı metal hücre kapıları bile insanın içini ürpertmeye tek başına yeter… Zincirlerin takırdadığını ve kapıların birbirine çarptığını mı duydunuz? Yoksa bu sadece hayal gücünüz müydü? Bir korku filmi setinde dolaşıyor gibi hissediyor insan kendini.
Beyaz Kule’den Kuş Bakışı Görünüm
Beyaz Kule, şüphesiz şehrin en ikonik simgesel yapısıdır. Kule, 15. yüzyılda eski bir Bizans sur duvarının üzerine dikilmiştir. Özellikle sahil boyunca Selanik’in savunmasını iyileştirmek için inşa edilmiş.
Yüzyıllar boyunca kule birkaç farklı amaca hizmet etti. Başlangıçta bir garnizon olarak inşa edilse de Osmanlı yönetimi sırasında bir hapishane haline geldi. Osmanlı döneminde Selanik’in Beyaz Kulesi, burada meydana gelen işkenceler ve infazlar nedeniyle “kan kulesi” olarak adlandırıldı. 1891 yılına kadar beyaza boyanmamıştı. Şu anda, Selanik’in “Beyaz Kulesi” olarak bugünkü etiketini aldı.
Bugün Beyaz Kule, Selanik’in tarihi ve kültürü hakkında sergiler içeren bir mini müzedir. En üst kısmından, Selanik’in liman bölgesinin mükemmel manzaralarının keyfini çıkarabilirsiniz. Özellikle de gökyüzünün pembe ve turuncu tonlarla aydınlatıldığı gün batımında nefes kesici oluyor.
Şehrin Osmanlıdan Kalan Kalıntılarını Keşfedin
Selanik, Yunanistan’ın geri kalanı gibi bir zamanlar Osmanlı imparatorluğunun kontrolü altındaydı. O dönem Türkler şehrin çevresine cami ve hamamlar yaptırarak şehre damgasını vurdu. Bu yapıların birçoğu bugün hala ayakta. Ne yazık ki, bu binaların tümüne ziyaret açık değil. Bazı hamamların yapım ve bakım çalışmaları yıllardır devam etmekte. Ancak, bu yapıların yanından geçtiğinizde en azından dışından görüp küçük notlar alabilirsiniz.
Selanik’te iki eski hamam (geleneksel Türk hamamları) hala ayakta. Bunların ikisi Yahudi Hamamı ve Bey Hamamıdır. Her iki hamam da artık işlevsel değil. Tarihleri 15. ve 16. yüzyıllara kadar uzanıyor. Her iki yapıya da girmek mümkün. Bey Hamamı özellikle ilgi çekicidir ve iç mekanı görkemli süslemeler ve enfes tablolarla doludur.
Hamza Bey camisini de rotanıza muhakkak ekleyin. Bu cami Selanik şehir merkezinin kalbinde bulunan 16. yüzyıldan kalma bir Osmanlı camisidir.
Selanik Çevresindeki Kıyı Bölgeleri
Yunanistan gezileri sırasında sahili ziyaret etmek isteyenlerin çoğu Selanik’i, Halkidiki için geçiş noktası olarak kullanıyor. Ancak belirtmekte fayda var, zamanınız kısıtlıysa, bu kıyı bölgesinin yarımadalarına ulaşmak oldukça zorlu bir yol ve ulaşmak bayağı zaman alıyor.
Yabancı turistler tarafından daha az bilinen saklı bir diğer güzellik ie Nea Iraklia kasabasıdır. Buradaki plajların tamamen kalabalık olmasını beklemeyin. Öyle olsa da şehir merkezine yakınlığı nedeniyle yerel halk arasında çok popüler.
Kıyı boyunca birkaç plaj barı bulabilirsiniz. Gün boyunca hizmet veren bu mekanlar genellikle güneş battığında partilere ve etkinliklere ev sahipliği yaparlar.
Ano Poli’nin İlginç Dar Sokakları
Ano Poli, Selanik’in en ilginç ve renkli mahallelerinden biridir. Burada eklektik butik mağazalar, eski tavernalar ve geleneksel Osmanlı Arnavut kaldırımlı sokakları sıralanmaktadır.
Ano Poli (“yukarı şehir” anlamına gelir), Selanik’in merkezine sadece kısa bir yürüyüş mesafesindedir. Ancak buradaki ortam, daha çok Balkanlar’ı anımsatan tamamen farklı bir şehre gelmiş hissi uyandırıyor.
Selanik Arkeoloji Müzesi
Selanik Arkeoloji Müzesi, Yunanistan’ın en büyük müzelerinden biridir. Tarihle ilgilenen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer. Üstelik Beyaz Kule’ye sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde.
Burada düzenlenen kalıcı sergiler, Yunanistan’ın Orta Makedonya bölgesine (Selanik’in bulunduğu yer) ait eserleri barındırıyor. 200.000 yıl öncesine kadar uzanabilen bu eserler, tarih öncesi Makedonya’dan Demir Çağı ve Geç Antik Dönem’e kadar uzanmaktadır.
Vlatadon Manastırı
Selanik’te birçok kilise ve manastır var. Bununla birlikte, Vlatadon Manastırı bunlar arasında en önemlisi olarak kabul edilir.
Bu büyük Bizans yapısı, UNESCO koruması altındadır ve yapımı MS 1350 yılına kadar uzanmaktadır. Tartışmalı ve alternatif bir Ortodoks dua şekli olan Hesychasm’ın burada uygulandığına inanılıyor.
Selanik Couchsurfing Topluluğu
Yalnız seyahat ediyorsanız (veya değilseniz ve sadece bazı yerlilerle tanışmak istiyorsanız), Couchsurfing bunu yapmanın harika bir yoludur.
Selanik’te harika bir Yunanlılar, gezginler ve eski dostlar topluluğu var ve toplantılardan birine katılarak veya kendiniz organize ederek harika yeni arkadaşlarla tanışabilirsiniz. Selanik’teyken birkaç akşam yemeği etkinliğine ev sahipliği yaptım ve bunu yaparken harika arkadaşlar edindim.
Ladadika’da bir Bouzoukia’yı ziyaret edin
Ladadika, Selanik için Atina’nın Gazi’sidir diyebiliriz. Burası şehrin gece hayatının merkezi ve aynı zamanda bir öğrenci bölgesidir. Sokaklar barlar, kulüpler, tavernalar ve souvlaki ile doludur.
Güneş doğana kadar burada yeni arkadaşlarla sosyalleşme imkanınız olsa da, mükemmel bir Yunanistan deneyimi için bir buzuka deneyimi yaşamadan Selanik’ten ayrılmayın.
Bouzoukialar, uzo ve tsipouro yerken ve içerken geleneksel Yunan halk müziğini dinleyebileceğiniz canlı müzik mekânlarıdır. Yemek bittiğinde, insanların masalarından şarkı söylemesi, dans etmesi ve içeri girmesi adettendir.
Bouzoukialar, canlı müzik gruplarının bulunduğu küçük ölçekli tavernalardan büyük müzik salonlarına kadar çeşitlilik gösterir. Ladadika’da, Caramelo ve Αβανταζ bu mekanların en popüler iki tanesidir.
Selanik’in Neden Yunanistan’ın “Gurme Başkenti”
Selanik tam bir gurme şehri. Yunanistan’ın her yerinde görkemli bir mutfak bulacak olsanız da bununla birlikte, Selanik kadar çok sayıda yerel ve uluslararası özel restoranın yoğunlaştığı bir başka şehir yok desek yanılmış olmayız.
Selanik restoranları her zevke hitap eder. Yaratıcı Akdeniz yemekleri için Μαιτρ & Μαργαρίτα iyi bir alternatiftir. Ergon Agora ise şehirdeki en eşsiz yemek deneyimlerinden birini sunuyor. Tabii isterseniz geleneksel bir kapalı Yunan pazarında da yemek yiyebilirsiniz. Tercih size kalmış. Hazırlanan yemeklerde sadece Kuzey Yunanistan’dan elde edilen en kaliteli malzemeler kullanılmaktadır. Eğer imkanınız varsa bu saydıklarımın hepsini tecrübe etmek size unutulmaz bir lezzet deneyimi kazandıracaktır.
Navarino Meydanı’nda Kahve Molasının Keyfini Çıkarın
Kalabalık bir meydanda dışarıda oturup kahve içmek aslında Yunanistan’ın ulusal eğlencesidir. Ladadika, Menemeni meydanı ve Kalamaria, güneşin altında kahve içerek tembel bir öğleden sonra geçirmek için sevilen yerlerdir.
Tam bir Selanik deneyimi yaşamış olmak için Navarino Meydanı’na gidin. Eski bir Roma sarayının ufalanan kalıntılarının etrafında ortalanmış olan meydan, krepçiler, kafeler ve tavernalarla doludur. Meydan ayrıca, Selanik Aristoteles Üniversitesi’ne yakınlığı nedeniyle genç ve canlı bir kalabalığı da kendine çekiyor.
Geleneksel Türk Hamamında kendinizi şımartın
Bey ve Yahudi Hamamlarının artık sadece tarihi yerler olması talihsizlik olsa da, Selanik’te geleneksel hamam deneyimini yeniden canlandıran birkaç hamam bulunmakta. Kalamaria’daki Polis Hamamı ve Makedonia Palace Hotel’deki Hamam mükemmel üne sahip iki yerel kaplıca.
Hamam tedavileri sadece 15 Euro’dan başlıyor. Saunada ter atıp ardından güzel bir masaj yaptırarak günün tüm yorgunluğunu üzerinizden atabilirsiniz.
Selanik Gezisi için Ne Kadar Vakit Ayırmalıyım?
Selanik’te gezeceğiniz yerler birbirine yakın olsa da deneyimlemeniz gereken yerlerin çokluğu düşünüldüğünde en az iki günü bu güzel şehre ayırmanız gerekir.
Selanik’in merkezinin dışına doğru uzanan mahallelerin kendine has kişilikleri ve çekiciliği olsa da Yunanistan’daki ekonomik krizden çok etkilendiler. Bahsettiğim gibi Selanik’teki cazibe merkezlerinin ve ilgi çekici noktaların çoğu şehir merkezinde bulunmaktadır.
Havalimanından Selanik’e Nasıl Gidilir?
Selanik Havalimanı’ndan (SKG), X1 otobüsüne atlayın ve doğruca Selanik merkezine gidin. Gelen yolcu alanındaki işaretler, otobüse binmek için nereye gitmeniz gerektiğini gösterir ve merkeze biletler kiosktan sadece 2 Euro’ya satın alınabilir.
Selanik X1 Havalimanı Otobüsü
X1 otobüsü, Beyaz Kule bölgesi ve Aristotelous Meydanı dahil olmak üzere şehrin tüm önemli noktalarında durur. Otobüsteki LED ekranlar İngilizcedir, bu nedenle nereye gittiğinizi görmek oldukça kolaydır.
Selanik Havaalanından Taksi ve Transferler
Şehre gitmek için taksiye binmeyi tercih ediyorsanız, havalimanının dışından bir taksi çağırabilir veya BEAT taksi uygulamasını (Yunanistan’ın Uber’e yanıtı) kullanabilirsiniz. Bir taksi, trafiğe bağlı olarak size yaklaşık 25-30 Euro’ya mal olabilir.
Selanik’te Nerede Kalınır?
Beyaz Kule’ye veya Galerius Kemeri’ne yakın bir Selanik oteli bulmanızı tavsiye ederim. Bu şekilde, şehrin ana cazibe noktalarına yürüme mesafesinde konaklamış olursunuz. Mümkünse tren istasyonunun etrafındaki alandan kaçının. Tren istasyonu çevresinde çok sayıda düşük maliyetli konaklama seçeneği olsa da özellikle yalnız seyahat ediyorsanız, geceleri şehrin bu bölümünde yürürken dikkatli olmalısınız.
Çeşitli bütçelere uygun bir dizi mükemmel Selanik otelini aşağıda sizin için derledim.
Electra Palace Selanik
Electra Palace Thessaloniki, şehirdeki en lüks otellerden biridir. Otel lüks ve geniş odalar, şık bir çatı barı ve balkon ve teraslarından panoramik bir deniz manzarası sunmaktadır.
Geziyle geçen uzun bir günün ardından dinlenmenin ve rahatlamanın, otelin iki havuzundan birinde takılmaktan daha iyi bir yolu olabilir mi? Odalar gecelik 120 € ‘dan başlamakta. Tabii kalınacak zamanın ve rezervasyon tarihinin fiyatları etkilediğini unutmamak lazım.
The Met Otel Selanik
Şık ve çağdaş bir tasarıma sahip Met Hotel, Selanik’te butik konaklama için en iyi seçeneklerden biridir. Odalar ve ortak alanlar canlı, temiz, sade renklerle dekore edilmiştir. Tesis genelinde çarpıcı, düşündürücü sanat eserleri mevcuttur. Buradaki odalar gecelik 90 € ‘dan başlamaktadır.
Colors Thessaloniki Living
Bu modern retro tasarım oteli, kendisini “ekonomik lüks otel” olarak pazarlamaktadır. Bu bir tezat gibi gelebilir ancak bu otelde bu bir gerçek.
Colors Thessaloniki Living, pelüş renkli odaları uygun bir fiyat etiketi ile birleştiriyor. Renk patlamaları ve pop art tarzı grafiti, bu merkezi Selanik oteline bir kişilik ve sanatsal bir hava katmakta. Colours Thessaloniki Living’in odaları ise gecelik 70 € ‘dan başlamaktadır.
Veda Ederken
Selanik’ten ayrılırken üzerime garip bir hüzün çöktü. Sanki memleketimden ayrılıyormuşum gibi.. Küçük İzmir olarak tanımlayabileceğimiz bu şirin şehire Osmanlı’dan o kadar çok iz kalmışki.. Belki de bundandır hüznümün sebebi. Tekrar görüşmek dileğiyle Selanik!